ÜÇ: Milyonlarca insan domuz gribi geçirerek bu virüse bağışıklık kazandılar. Bu iki açıdan çok önemli. Birincisi hastalığın sağladığı bağışıklık aşınınki gibi kısa süreli değil, ömür boyu sürüyor. İkincisi, hastalık geçirilerek kazanılan bağışıklık aşıda olduğu gibi sadece belirli bir grip virüsüne karşı değil başka grip virüslerine karşı da koruma sağlıyor. 1957 senesinden önce doğanların domuz gribine yakalanmamaları ve yakalansalar dahi hafif atlatmaları bu kişilerin seneler önce sayın H1N1 virüsüne yapısal olarak benzeyen bir grip virüsü ile hastalık geçirmeleriyle açıklanıyor.
ÜÇ: Domuz gribi geçirenler H1N1’ de büyük bir mutasyon oluşması durumunda ve yeni bir domuz kaynaklı virüsün yapacağı salgında da aşı olanlara göre daha şanslılar. Çünkü böyle bir mutasyon sonucu oluşacak olan yeni virüse karşı aşının etkisi olmayacak ama hastalığı geçirenlerin virüse karşı en azından ‘nispi bir direnç’ gösterecekleri umuluyor.
GELELİM NETİCEYE
Keşke sayın H1N1 virüsünün sebep olduğu hastalığa ‘talih kuşu gribi’ denseydi, sanıyorum kafalar karışmayacak ve tüm dünya rahat etmiş olacaktı. Kaçan kuşlar da fırsatlar da büyük oluyor nitekim!