Amerika Bastırdıkça İktidar Saçmalayacak

 Emperyal güçlerin temel iki sorunu vardır.

1)   Yeni gelişmekte olan Emperyal odaklara karşı kaybetme korkusu,

2)    Periferisinde (arka bahçesindeki) denetimi altında bulunan uydu devletlerde, kendisi için yürüttüğü kurumsallaşmalarda çıkan engellerdir.

Amerika, siyasi iktidarı federasyon konusunda sıkıştırmaktadır. Hatta eline takvim bile vermiştir. Ermeni açılımı şu tarihte yapılacak, Kürt Açılımı şu tarihte yapılacak, Kıbrıs’tan asker şu tarihte çekilecek diye.

Emperyalizmin her yeni isteği yeni bir kurumsallaşmayı gerektirir. Yeni düzenlemeler, halkın talepleri ile çelişir. Bu sebepten, emperyalizmin temsilcisi ile halk, karşı karşıya gelir.

Amerika’nın isteklerini yerine getiremeyen iktidarın dış desteği zora girer.

Ana patron, Emperyal taleplerinden, yukarıda söylediğim iki sebepten dolayı vazgeçemez. İktidar seçeneğini de henüz oluşturamamışsa, mevcut kullandığı aracı daha fazla kullanmak zorunda kalır.

Demokratik talepler ile Amerika’nın istekleri arasında özdeşleştirme süreci böylece sona erer. Uygulamada yeni yollar aranır. Elinin altında, faşizme istekli yönetimler bu iş için daha uygundur.

Suudi Arabistan’daki Amerikan çıkarlarını sürdürmek için İslam-i Faşizm nasıl kullanılıyorsa, burada da kullanılabilir.

Demokratik söylemler ve şekildeki demokratik tavırlar ortadan kalkar. Yasama, Yürütme ve Yargı gibi demokraside olmaz ise olmaz kurumlar gereksiz hale gelir.

Çünkü dışarıdan, asıl Emperyal güçten gelen talimatların önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir.

Kuruluşunu, kuruluşundaki ana kurumları emperyalizme karşı bir ideoji ile yapılandırmış Türkiye’de Emperyal gücün işinin zora girmesi doğaldır.

Emperyal gücün çözmesi gereken dört temel hâkimiyet unsuru vardır. Bunların dördüne birden, aynı anda, bir uyum içerisinde hâkim olması çok zordur.

Askeri hâkimiyet alanından başlayalım.

Jandarma ve Ege Ordusu NATO’nun dışındadır. NATO ile birlikte hareket edilen alanlarda NATO’nun etkinliği üst düzeydedir. Yani askeri alanda Amerika’nın tam bir hâkimiyet kurduğu söylenemez. Zaten kurmuş olsaydı, şimdilerde Gladyo vasıtası ile TSK’ne operasyonlar yapmasına gerek kalmazdı.

Siyaseten, Emperyal güç AKP vasıtası ile tam bir denetim kurmuştur.

İktisadi olarak fazla bir şey söylemeye gerek yoktur. İMF, Gümrük Birliği, Dünya Bankası ve OECD gibi kuruluşlar ulusal pazarlarımızı tam olarak kontrol etmektedir.

İdeolojik olarak Emperyal gücün dayattığı Ilımlı İslam Modeli(Fethullah) yeterli hâkimiyet kuramamıştır.

Bu çerçevede düşündüğümüzde, siyasi iktidar faşizm denemeleri yapacaktır. Her denemesi büyük başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Zira arkasındaki yabancı güç deşifre olmuştur.

Ne demiştim; hiç beklenmedik anlarda, hiç beklenmedik kişilerden, hiç beklenemeyecek iradeler ortaya çıkacak

İşte yaşadıklarımız budur.

print

Bir cevap yazın