CIA’nin Türkiye sözcüsü Taraf Gazetesi bu gün yeni bir darbe planı haberi daha yaptı. Bu kez bir sayfalık değil. Beş bin sayfalık.Serde mühendislik var ya, bende oturdum bir hesap yaptım. Bir kişi bu talimatnameyi yazmak için kaç gün çalışması gerekir diye..

Bir kişi günde en çok on sayfa yazabiliyor. Beş bini on’a bölersek, beş yüz gün eder. Yani bir bucuk yıl. Tabi rast gele bir konu yazılıyorsa bir kişi on değil, elli sayfada yazar. Ama bu kişi darbe yapacağına göre her ihtimali düşünmesi gerektiğinden günde ancak on sayfa dedim. Sanki darbe yapmak için beş bin sayfaya ihtiyaç varmış gibi.

Her ney işin hesabı bir yana, Taraf Gazetesi yeni bir provokasyon aracını piyasaya sürmeye başladı.

Bu kez darbe tarihi; 2003, yani AKP’nin iktidarının ilk yılı. 2003 yılında hazırlanmış bu darbe planının gerekçeleri içinde Aydın Doğan medyasına baskılar, darbenin gerekçesi yapılmış.

İzleyenler hatırlayacaktır. 2003 yılında Aydın Doğan’a hiçbir kısıtlama getirilmemiştir. 2003 yılı AKP’nin iktidardaki balayı yılıdır. Yabancı güç odakları, AKP’nin ulusal pazarları nasıl paylaştıracağını gözlemektedirler. Türkiye ulusal pazarlarından alacakları payların hesabını yapmaktadırlar. Yoksa bizim gibi darbe sayfalarının hesabı içinde değildirler.

Uzatmayalım. CIA’nin Türkiye sözcüsü Taraf, Türk Ordusu ile savaşını sürdürüyor.

Darbe talimatnamesi diye ortaya koydukları sözde yeni araç milletin kafasını bulandırmak ve orduyu biraz daha sindirmeye yönelik saldırın materyalidir.

Zaten bundan sonra, iki general bir albay tutuklasalar ne olur? Sindirebilecekleri kadar sindirdiler.

Bu anlamda, Amerika ve onun Türkiye’deki işbirlikçileri amaçlarına ulaşmış görünüyor.

Ordu kumanda kademesi demokratlık adına konuşmaktan o kadar korkuyor ki, haftalık bilgilendirme toplantıları bile yapılmıyor.

Sen, demokratlık adına ne kadar geri çekilirsen çekil, elin oğlu(CIA) durmuyor. Saldırıyor.

Ordumuza yapılan saldırıları da durduracak tek güç gene halkın kendisidir.

Umut asıl yeşereceği yerden yeşeriyor.

Sömürü ve işsizliğin yoksullaştırdığı işçi, bağımsızlık onuru kırılan yurtsever aydın artık sokaklara çıktı. Zaten Türkiye’yi birleştirecek olan güç de bu güçtür.