İstanbul a hizmet etmek, İETT’li olmak ne demek….
Dünya bir ülke olmuş olsa idi başkenti İstanbul olurdu, cümlesini sık sık duymuşunuzdur. Metropolitan bir şehir olmanın verdiği ağır yaşam koşullarına rağmen, mimarisiyle, deniziyle, boğazıyla, köklü kültürel yapısıyla bu harikulade kentte yaşamak ayrı bir şanstır. İşte bu güzel kentin nadide insanlarına ulaşım hizmet veren İETT ‘de çalışmak ise ayrı bir ayrıcalıktır.
İETT özel yasa ile kurulmuş ülkemizin en köklü birkaç kuruluşundan biridir.
Dünyanın en büyük otobüs filosuna sahip 10 bine yakın personeli ile 15 milyonu aşkın İstanbul halkına 24 saat hizmet sunan bir kuruluştur.
Hizmet üretmek adına, yolcularımızı velinimet olarak görüyoruz.. Ürettiğimiz hizmetin yükü ve sorumluluğunun vebalini taşıyoruz. Bu bilinçle her yolcuyu önemsiyor, her durağa, her güzergâha ayrı bir önem veriyoruz. Sorulan her soruya, çıkan her soruna yaptığımız işin ciddiyetiyle yaklaşıyor ve titizlikle çözüm üretiyoruz…
Bir öğretmenin ülkenin geleceği gençleri yetiştirmedeki pozisyonu ne ise, bir doktorun Hipokrat yemini ile hastanın iyileşmesindeki tarafsız gayreti ne ise, bizlerinde evinden işine işinden evine gidip gelen her bir yolcuyu tam zamanında durağından alarak, en hızlı ve güvenli bir şekilde müşteri memnuniyeti içerisinde taşımanın bilinci içerisindeyiz.
İETT demek, hem dev bir filo, hem bir şoför demektir.
İETT Şoförü demek;
* Sizi direksiyon başında her sabah tebessümle karşılayan, sorulan her soruya itina ile cevap veren, her türden her insanın saatlerce muhabbetini sabırla dinleyen İnsan sarrafları,
* Gün boyu 8 saat direksiyon başından hiç inmeden zorunlu ihtiyaçlarını fırsat bulduğunda karşılayabilen cefakarlar,
* Kavşakta burun buruna geldiğinizde geçiş hakkını size veren ve yayaları daha da önemseyen centilmenler,
* Cüzdanınızı unuttuğunuzda, paranız çıkışmadığında yada akbiliniz olmadığında yanında taşıdığı akbiliyle size yardımcı olan hizmetkarlar,
* Ateşe verilen körüklü otobüsün yolcularını güvenli bir şekilde tahliye ettikten sonra, tek başına yangın tüpüyle ekmek teknesini söndürmeye çalışan kahramanlar,
* Otobüsün orta ve arka kapısından binen fırsatçılara bilet attırmak için gırtlak gırtlağa ekmeğinin kavgasını veren Emekçiler,
* Elleri, gözleri ve beyniyle tek vücut, hem trafiği, hem otobüsün kapılarını, hem yolcuları, hemde atılan bileti pür dikkatle takip eden orkestra şefi,
* Sizin unuttuğunuz her değerli eşyanızı yetkili makamına güvenli bir şekilde teslim eden emin kişiler,
*Otobüse binmenin rahatlığıyla yanındaki boşluğa bir adım atmaktan imtina eden yolculara, kapıdan binemeyen vatandaşın hakkını korumak için her durakta ‘lütfen sayın yolcularımız ilerleyerek biribirimize yardımcı olalım’ diye kibarca uyaran yardımcınız,
* Hakaret edildiğinde bile kurumsal kimliğini ve ahlaki yapısını bozmayan sabır taşları,
Taşıdığı her canın vebalini omuzlarında hisseden İETT şoförü demektir..
Garajlardaki, teri, yağlı ellerine karışmış motor işçilerinden tutun da, 8 saat aralıksız direksiyon sallayan şoföründen, masa başında günlük işleri canla başla koşuşturan memuruna kadar hepimiz bu mekanizmanın dişlileriyiz.. Hepimiz biriz biz bir aileyiz.
İşte bu sorumluluk bilinciyle kamu hizmeti yapıyoruz..
Unutulmamalıdır her birimiz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını temsil ediyoruz..
İETT, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan bir kurum demek ve bunun vebalıyla çalışan bir İETT’li olmak demektir.
İETT de yeni bir dergi yayına başladı. DURAK adıyla çıkan dergide halkın sağlığından tutunda Şehrin dokusunu anlatan faydalı bilgiler, kuşe kağıda basılı harika bir yayın. Bu derginin 2. sayısında bu makaleme de yer verildi. İstanbul u taşırken birde yazarak hizmet etmenin kurumsal kıvancını taşıyoruz tüm İETT çalışanları olarak..