Protokolün İkincil Kişileriyle Bayramın III. Gününün Mutluluğu

Yine bir haftasonu. Yine bir pazar. Ama bu pazar bayram pazarı. Pazar günlerimizin en güzelinden, protokolün ikincil kişileriyle bayramın III. gününün mutluluğu. Şimdi hemen söylenirsiniz. Protokolün ikincil kişileriyle bayramın üçüncü gününün ne ilgisi var. İşte edebiyat ta bu zaten. Edebiyatın da en sevdiğim yönü. İlgisi olmayanlar arasında ilgi kurmanın dayanılmaz zevki.

Protokolün ikinci değil de ikincil kişileri protokol sıralamasında yer alan (bay-bayan) zevatın eşleridir. Türkiye’de bu sıralama genellikle bayanlar tarafından doldurulur. Türkiye’den batıya doğru gidildikçe protokolde ikincil kişilerin arasında erkeklerin sayıları da artmaya başlar. Bu sıralamayı ortaya koyduktan sonra, gelelim bayramın üçüncü günüyle bu kişilerin ilgisini kurmaya:

Bayramın birinci günü, yaş ve baş olarak (yaş, statü ve saygınlık olarak) protokolün birinci kişileriyle haşir neşir, tazim, saygı ve sevgi ve de yer yer zoraki gülümsemeler ve iyi niyet temennileriyle geçer. Bayramın ikinci günü, daha çok I. derece akrabalar ve en yakın sosyal ilişkilerin kurulduğu örgütlerin toplu bayramlaşmalarıyla geçer. Birinci ve ikinci gün yoğunluğu ve yer yer stresi geride bırakıldıktan sonra, üçüncü gününün sabahına girilir. Bu günün sabahı, aslında bayramın en güzel günüdür. Tam anlamıyla çekirdek ailenin mutlu mesut “biz bize kaldık” dedikleri günün en lezzetli zamanlarıdır. Protokolün ikincil kişileri olan eşler, ve akrabalık ilişkilerinde de de birincil kişilik olan çekirdek aile o uzun olmasından büyük keyif alınan dini bayramların üçüncü gününü yaşamaktadırlar zevkle.  Bu zevk genellikle ertesi günün mesai saati olmamasından da kaynaklanır. Zira kurban bayramı için zaten bayram 4 gün sürmekte, Ramazan Bayramı için se şu ya da bu şekilde ya hafta sonu tatiline denk gelir ya da bir sonraki gün de tatil olarak esnetilir. Yirmiüç nisan çocuklarının mutluluğu gibi, üçüncü gün sevindirik olarak evin dayanılmaz mutluluğu yaşanılır.

Genellikle çocuklar için ise, üçüncü gün, bayramın ara hasılat değerlendirme günüdür. Ne kadar para ne kadar şeker toplandığının “T” cetveli çıkarılır lisan-ı hal ile. Bayramın son günü hasılatın ancak küsuratını oluşturduğu bilinir.

Her ne kadar, fazla uzatılmış bayramların bu tatillerini çok çalışan birisi olarak sevmesem de, bu günler toplumu ayakta tutan manevi değerlerin ve bir bu kadar önemli olan “aile bağlarının güçlendirilmesi açısından son derece önemlidir. Toplumun manevi değerlerindeki güc ve aile bağları her geçen gün erise de, en azından bu ilişkilerin bu zaman içinde korunması namına tatillerin uzunluğunu eleştirmeyeceğim. Ne zaman ki aradan 30 yıl geçer, ne manevi değerler, ne de aile bağı kalırsa (tabi o zamana kadar 3-4 günlük bayram tatili kalırsa) bu tatilin azaltılmasını talep ederiz. Ancak bu zaman içinde bu süreyi korumak her insan için bir sorumluluk olmalıdır.

Bayramın üçüncü günü olan bu günkü [şekersiz ama çikolatayla tatlandırılmış] pazar kahvenizin, protokolün ikincil kişileriyle mutlulukla içilmesi temennisiyle.

print

Bir cevap yazın