Yazar arşivleri: Editor

Alabalık Üreticilerinin Sektörel Memnuniyetleri, Sorunları ve Beklentileri: Şanlıurfa Örneği

ÖZET:

Bu çalışmada Karkamış, Birecik ve Atatürk Baraj Göllerinde faaliyet gösteren üretim tesisi sayısı 21 olan işletmeler incelenmiştir. Çalışma materyalini, Ocak 2017 – Şubat 2017 tarihleri arasında alabalık üretim işletmelerinden odak grup görüşmesi yöntemi ile elde edilen birincil veriler oluşturmaktadır. Tamamı baraj gölleri üzerinde kurulup, ağ kafeslerde yetiştiricilik yapan işletmelerin mevcut durumları tespit edilerek bölgede sürdürülebilir yetiştiricilik için öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır. Okumaya devam et

Kentsel Bellekte Meydan San Marco Meydanı

 Hande Apak (Mimar

Doktora Öğrencisi YTÜ)

Ebru Erdönmez Dinçer (Doç Dr.)

YTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi

Kent, ekonomik, sosyal, politik ve kültürel birçok konuların birlikte söz konusu olduğu bir mekan, bir yerleşmedir[1]. Bir kentin niteliği hakkında bize en çok bilgiyi sağlayan şey, kamusal alanlardır. Kamusal alan, meydanlardan sokaklara, parklara ve bunları çevreleyen binalara kadar uzanır ve şehirlerin en önemli parçalarını oluşturur. Bu sebeple, kamusal alanın özellikle de meydanların ve sokakların kalitesi bir şehrin kimliğini oluşturmada çok önemli bir role sahiptir. Kent mekânları ve özellikle meydanlar bireyin ve toplumun bir araya geldikleri önemli mekânlardır[2].

Meydanların en önemli fonksiyonu binaların arasında bir sosyal hayat (doku) yaratmaktır. Bu sosyal hayat birden fazla insanın kamusal bir mekânda bir arada olmasıyla, insanların birbirleriyle iletişim kurup sosyalleşmesini sağlar ve ortak bir kimlik oluşturur[3].

Meydanlar tarihten günümüze, şehir halkının veya ziyaretçilerinin buluşma yeri, şehrin karmaşasından kopup soluklandıkları, rahatlama ve dinlenme imkânı buldukları, insanların birbirini izledikleri ve kentteki olup biten olayları paylaştıkları, kısaca çok amaçlı kullanım mekânları olmuşlardır[4]. Schulz,[5] meydanı “kentsel yapının en belirgin ve göze çarpan unsuru” olarak tanımlamıştır. Açıkça sınırları belirlenmiş bir yer olduğundan, zihinde canlandırılması, düşünülmesi en kolay olandır ve hareket için bir hedefi temsil eder” diye belirtmiştir.

Okumaya devam et

Örgüt Yapılarında Yaşanan Değişimler ve Modern Örgüt Tiplerinin İncelenmesi

Yrd. Doç. Dr. Kadir AKSAY

Ordu Üniversitesi Öğretim Üyesi

ÖZET

Örgüt yapılarındaki değişim örgütlerdeki dikey yapılaşmadan yatay yapılaşmaya kendini göstermektedir.  Örgüt yapılarında yataylaşma (yalınlaşma) personele yetki devredilmesi veya personelin güçlendirilmesi yolu ile örgüt yapısındaki kademelerin azaltılarak daha basık yapıların oluşumunu ifade etmektedir. Böyle bir yapılanma hiyerarşi ve bürokrasinin tamamen yok edilmesi değil ama mümkün olduğunca ondan vazgeçilmesini ifade etmektedir.   Yatay örgüt yapıları ile ilgili çeşitli modeller geliştirilmiştir. Yönetim literatüründe yer alan bu modellerden bazıları şebeke, yığışım, sanal, modüler, hibrid, öğrenen, akli yoğun  örgüt olarak adlandırılmıştır. Bu yapılar teknoloji, insan kaynağının gelişimi,rekabet ve küreselleşmenin sonucu olarak ortaya çıkmış yatay örgüt yapılarına örnek olarak gösterilmektedir. Bu örgütsel yapılardan bazıları hala kavramsal boyutta kalmış ken bazıları işletmeler tarafından artan oranda kullanılmaktadır

Bu çalışmada örgüt yapılarında yataylaşmanın arka planına değinilmiş ve yönetim literatürün ön plan çıkmış bazı yeni örgüt yapılarının çözümlemesi yapılmıştır.  Okumaya devam et

Kişisel ve Kurumsal Açıdan İmaj Oluşturma, İmaj Yaratma ve İmaj Yenileme Süreçlerine İlişkin Tespitler ve Bireysel / Kurumsal İmaj Oluşturma ve İmaj Koruma Modeli Önerisi

Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN

Ordu Üniversitesi Ünye İİBF Öğretim Üyesi

ÖZET:

Bireylerin ve / veya kurumların (örgütlerin, firmaların, organizasyonların, kuruluşların) en çok ihmal ettikleri konulardan birisi de imaj oluşturma ve imaj yönetimidir. Bu sihirli değnek bu gün için büyük sonuç vermese de orta ve uzun vadede bireysel ve kurumsal açıdan hayati sonuçlar doğuran bir faktördür. Ayrıca son dönemlerde sadece kurumsal çalışmalarda değil kurumların yapmış olduğu etkinlik eylem ve politikaların izleniminin pazarlanması konusunda “algı yönetimi” kavramı fazlasıyla popülarite kazanmıştır. Ki bu popülarite, günümüzün ve gelecek yüzyılların dijital ortamında veya teknosferinde sürekli olarak devam edecektir.

İmaj, bir kişi ve/veya kurum hakkında başka bir kişinin veya kişilerin ilk elde kafasında oluşturduğu izlenimdir. Bu izlenim, görme, duyma veya hissetme anında başlar, zamanla yerleşik hale gelir. Bu açıdan imajın oluşumu, (zihne imaj izdüşümünün yansıması) ilk bir dakika içinde gerçekleşirken, imajın yerleştirilmesi kısa ve orta dönemi almaktadır. Yerleşmiş / kanıksanmış bir imajın korunması ise, imaj yönetimine girmektedir. İşte bu yüzden, imajın yaratılması / oluşturulması kadar imajın kanıksatılmasında imajın yönetimi de önemlidir. Bu çalışmamızda da imaja ilişkin etki, etkilenim ve oluşacak potansiyel birikimin determinantları ele alınarak tespitlerde bulunulacaktır.

Anahtar Kelimeler: algı yönetimi, kişisel imaj, kurumsal imaj, imaj oluşturma, imar yaratma, imaj yönetme, imaj yönetimi, etkili iletişim, kurumsal iletişim, kurumsallaşma Okumaya devam et