Aylık arşivler: Mart 2013

Makale Yazarı ve Makaleler / Publisher and Articles

Makale Yazarı ve Makaleler / Publisher and Articles

İÇİNDEKİLER:

  1. Köy Kanunu Tasarı Taslağına İlişkin İncelemeler İrdelemeler ve Öneriler / Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN
  2. İslam Âlemi’nin Biyoteknolojiye Yaklaşımı Üzerine  / Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ
  3. Gebelikle İlgili Geleneksel İnanç Ve UygulamalarYrd.Doç.Dr. Hatice YALÇIN, Yrd.Doç.Dr. Nurcan KOÇAK

Köy Kanunu Tasarı Taslağına İlişkin İncelemeler İrdelemeler ve Öneriler

Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN

Ordu Üniversitesi Öğretim Üyesi

ÖZET:

Şu an için 65 maddeden oluşan Köy Kanunu Tasarısı Taslağı 65 madde olarak öngörülmüş olan 27 sayfalık bir metindir. Tasasısı taslağı metin hacmi bakımından olağan / normal bir içeriğe sahiptir. Teknik açıdan gözle görülür bir sorun yoktur.

Kadim köy kanu, tıpkı dernekler kanunu gibi, tıpkı 657 sayılı devlet memurları kanunu gibi, devletin temeli niteliği taşıyan çok önemli kanunlarımızdandır. Yerel yönetimlerin temeli (orijini) sayılan köy kanunu, klasik belediye kanununun, büyükşehir belediyesi kanununun, il özel idaresi kanununun, belediye gelirleri kanununun 2015 ve 2016 daki reform sürecinde değişmesinin ardından neredeyse maddelerinin kahir ekseriyeti havada kalmış dırumdadır. Bu nedenle köy kanununun revize edilmesi bu gün için imkansız hale gelmiş yeniden yazılması ve TBMM de kabul edilip yürürlüğe girmesi zorunluluk halini almıştır.

Bu çalışmamız da İçişleri Bakanlığı’nın sitesine koymuş olduğu tasarı taslağına ilişkin irdelemelerimizi kapsamaktadır. İlgili bilim insanlarına faydalı olmasını ümid ederiz.

Anahtar Kelimeler: Köy kanunu, yerel yönetimler, tasarı taslağı, içişleri bakanlığı, mahalli idareler Okumaya devam et

İslam Âlemi Biyoteknolojiye Nasıl Yaklaşıyor?

Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ

Özet:

Son yıllarda hızlı bir çıkış yapan biyoekonominin ağırlıklı sektörü biyoteknoloji, yalnız ABD’de 100 milyar US$’a ulaşan iş hacmi ile dikkatleri çekmektedir. Her ne kadar biyoteknolojiyi bir türlü benimsemeyen AB, biyoteknoloji firmalarını ABD’ye kaçırıyorlarsa da[1] özellikle BRIC ülkelerinin kamu sektörünce geliştirilen transgenik çeşitlerle, kendi çiftçisine ucuz tohumluk sağlayarak biyoteknolojinin artılarından yararlandırmaya başlamışlardır[2]. 30’dan fazla ülkede 16,7 milyon çiftçinin ürettiği transgenik ürünlerin ekonomik ve tarımsal önemi çarpıcıdır. GDO bitki tohumluğu dünya tohum pazarının % 36’sını oluşturmaktadır. Ortalama %30 maliyet düşüklüğü ile üretenlere, ekimine başlanıldığı 1996 yılından bu yana 70 milyar US$ artı değer sağlayan GDO ürünlerini kullanan ülkeler arasında çok az sayıda Müslüman ülke bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Biyoteknoloji, islam, islam dini Okumaya devam et

Gebelikle İlgili Geleneksel İnanç ve Uygulamalar ve Karaman Örneği

Yrd.Doç.Dr. Hatice Yalçın*[1]

Yrd.Doç.Dr. Nurcan Koçak**[2]

 

ÖZET

Çocuk sahibi olma, toplumumuzda kültürel kimliğin bir parçası olarak görülmektedir. Anadolu’da özellikle gebelik döneminde çeşitli gelenek, görenek ve inançlar yaygın olarak uygulanmaktadır. Gebelik dönemindeki uygulamaların bazıları tamamen etkisizdir. En çok başvurulan yöntem, çocuk doğuramayan kadının şifalı buğuya oturmasıdır. Şifa için gebe kadına bal, böğürtlen kökü, ebegümeci otu, tavuk pisliği, sarı şebboy çiçeği ve keten tohumu yedirilir. Çocuk sahibi olabilmek için yapılan
bütün bu uygulamalar kadınlarla ilgilidir, erkeklerle ilgili uygulamalar çok azdır. Gebelik dönemindeki uygulamalar daha geniş kapsamlıdır. Örneğin gebe kadın ateşe su dökmez, çünkü ateş kutsaldır. Gebe kadın cenazeye gitmez, aksi halde doğacak bebeğin korkak olacağına inanılır. Eğer gebe kadın erkek bebek olmasını istiyorsa, sadece erkek bebeklerle ilgilenir. Erkek bebek olursa, herkes gebeyi kutlar ve kadın saygınlık görür, kız bebek olursa gebeye genellikle aynı saygı gösterilmez. Eğer gebe elma yerse, bebeğin yanaklarının elmaya benzeyeceğine inanılır. Eğer gebelik çevredekilere söylenmeyip gebe olduğu gizli tutulursa, doğacak bebeğin güzel ve akıllı olacağına inanılmaktadır. Gebe kadın ayva meyvesinden bolca yerse, bebek gamzeli olur. Gebe kadın sakız çiğnerse, bebek geveze olur. Bu inançlar Anadolu’da özellikle kadınlar arasında oldukça yaygındır. Bu çalışmada Anadolu’da hala inanılan ve uygulanan gebelik dönemindeki geleneksel inanç ve uygulamalar açıklanmıştır.

 Anahtar kelimeler: Geleneksel uygulama, geleneksel inanç, gebelik, kültür, gelenek.

TRADITIONAL BELIEFS AND PRACTICES RELATED TO PREGNANCY

 

ABSTRACT

Having children, our society is seen as a part of cultural identity. Especially during pregnancy, various traditions, customs and beliefs are widely implemented in Anatolia. Some of the applications completely ineffective during pregnancy. The most common method, a children’s women can’t birth fit healing mist. Healing for the pregnant woman, honey, blackberry root, hibiscus seed, chicken droppings, flower and flaxseed fed wallflower. All of these applications in order to have a child on women, men and related applications is very small. More extensive practices during pregnancy. For example, pregnant women, fire, water does not shed, because the fire is sacred. Pregnant women do not go to the funeral, otherwise the baby is believed to be a coward. If the pregnant woman wants to have baby boy, only the male takes care of babies. Baby boy, no, not everyone celebrates pregnant women and women’s dignity sees no baby girl pregnant is usually shown the same respect. If you are pregnant eats the apple, the baby is believed to be like apples of her cheeks. if the pregnancy is kept confidential, the baby is believed to be beautiful and smart. Pregnant woman eats quince fruit in abundance, the baby becomes dimpled. Pregnant woman chewing gum, the baby will be talkative. These beliefs are quite common in Anatolia, especially among women. In this study, believed and applied in Anatolia during pregnancy is still the traditional beliefs and practices.

Key words: Traditional practice, the traditional belief, pregnancy, culture, tradition. Okumaya devam et