Etiket arşivi: yaşam

Hormonlu Gıdalarla Beslenen Hormonsuz Evlilikler

Geçen yılın son baharında “Türkiye’de Evlendirme Hizmetleri ve Evlendirme İşlemlerine Alternatif yaklaşım” konulu bir makale yazmıştım. Beş sayfalık makalemin ön çalışmaları sırasında birçok farklı il ve ilçede belediyelerin evlendirme birimlerinde araştırmalar yaptım. Bu konularda yüzlerce çifte bu konularda sorular yönelttim. Bir yandan da gözlemci olarak evli çiftleri gözlemledim.Makalemde 15 – 20 günlük bir eğitim semineri almadan çiftlere kesin evlilik cüzdanları verilmemesi gerektiğini savundum. Ancak bu eğitim seminerini alanlar “nihai evlilik cüzdanları”Okumaya devam et

Pazar Yazısı: Şeytana Arzuhalim Var!

Pazar günleri politik/siyasal/ekonomik konulara girmemeyi prensip haline getirdim. Artık en azından Pazar gününü ya edebiyata ya da yaşamdan kesitlere ayıracağım. Ben dahil herkesin içinden çıkaramadığı, insanları birbirine kırdıran, menfaat, para maddiyat hırsı, şehvet vb. ilkel duyguların ardına saklanmış dinsel tabirle şeytan, bilimsel tabirle, kötü ruh, ideal olmayan bilinçaltıma / bilinçaltına yazılmış bir istidadır aşağıdaki dizeler.

Şeytana Arzuhalim Var!

Pişmanlıklar içinde kıvranan nefsime dadanmış,
Ruhumun ümüğünü çıkarmaya adanmış,
Figüran güzelliklerin ardından abanmış,
Garabetliğinden yıldığım şeytanım, sana arzuhalim var!
Ey Ferman dinlemez uslanmaz, derdest nefsim,
Sana uzatılmış güle gizli tuzaklardan kaçıp,
Halatları atsan, köprüleri yaksan, sığınsan dingin limanlara,
Gölgesine sığındığın sahte nimetlerin diyetlerini ah bir tutsan,
Çeldirmek için tetik yaptığın efkarlarımdan ahh bir kurtulsan!
Ey yer küre, ey dönüp duran felek,
Ey ömrümü törpüleyen matruşkalar içindeki sis,
Ey canımı sömüren ateşten yelek,
Ey kör gözüne kör gözlerin aşık olduğu iblis,
Ey hasretlerimi zincirleyen feryatlarımdaki pelesenk,
Ey beterliklerin kuyusundaki his, sana arzuhalim var!

Ahmed Emin FİDAN
25 Mayıs 2008 Balıkesir

Ey şeytan, dökül mazlumun gözyaşlarından, kahrol, arzuhalim kahrınadır ilelebed. Arzuhalim önce bilinçaltıma sonra toplumsal kurumların yöneticilerinin bilinçaltınadır.

Yazı Sözlüğü:
İstida
: Dilekçe
Arzuhal: Meramını, derdini, isteğini, durumunu anlatan yazı, dilekçe
Derdest: El çektirme, dışlanma, hakir görülme
Pelesenk: Zaptetme, irtibatlandırma, yapıştırma, yazıdaki anlamı, diline dolandırılan sürekli konuşulan olay veya kişi.
İlelebed: Mütemadiyen, devamlı olarak, sonsuzluğa kadar

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com , http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com , http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr www.radyobrt.net ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Toplumun Denge Noktaları

Bazı kişiler ve bazı kurumlar toplumda denge rolü üstlenirler. Bu kişi ve kurumlar, genellikle çalışkan/üretken, sürekli önüne bakan/geleceğini gören, riskten hoşlanmayan diğer kişi ve kurumlarla ılımlı ilişkilerini sürdürmekte başarılıdırlar. Bu kişi ve kurumlar “iyi” kişi veya kurumlar olarak kolayca kabullenilir.Toplumdaki onca bozukluk, sistemdeki onca soruna rağmen bu kişi ve kurumların varlığı düzenin veya dengenin teminatıdır. Bu kişiler, ekonomik düzeyi ne olursa olsun çok Okumaya devam et

Mesleklerde Kompleksibilite Sendromu

Mesleklerde kompleksibilite sendromunu birçok açıdan açıklayabiliriz. Açıklamasına açıklarız da, kompleksibilite ne demek olabilir acaba. Bu kelimeyi de ben türetmiş olayım. Ekonomide “likidite” kelimesinin yıllar önce türetildiği gibi. Güzel türkçemize Latince kırması bir kelime daha kazandırmış olsak her halde bu ülkede “personna nan grada” ilan edilmem. Bilirsiniz uluslar arası ilişkilerde bir kişi hakkında “personna nangrada” ilan edilmek kötü bir durumdur. Bir kişinin (ataşe, konsolos veya büyükelçi vb.) bulunduğu ülkede “istenmeyen adam” ilan edilmesinde kullanılan bir tabirdir.Kompleksibilite bir mesleğin Okumaya devam et

Bilgi Ötesi Toplumuna Doğru Doludizgin

Dr. Ahmet FİDAN

SATIR BAŞI

Cybersapience (Siber Toplum) konulu yazılarımdan da hatırlarsınız. Bilgi toplumunun bir sonrasını bölük pörçük ortaya koymuştum. Ekonomik ve sosyolojik olarak toplumlar ele alındığında tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilgi toplumu olarak ayrımlanmaktadır. 2000 li yıllara kadar özellikle de 1960 lı yıllardan itibaren dijitalin insan ve/veya toplum hayatına girmesiyle “bilgi toplumu” yoğun olarak tartışılmaya başlanmış ve 1995 li yıllardan itibaren de bütün dünyada literatürün en popüler konusu haline gelmiştir.

Kronolojik olarak toplum dönemlerine baktığımızda, her yeni ayrımlanan toplum dönemi bir önceki toplum döneminin en az on katı daha kısa bir zaman aralığını kapsamaktadır. Bu durum en başta bilginin, teknik ve teknolojik gelişmelerin, insan nüfusunun çok hızla artmasından kaynaklanmaktadır. Tarihsel dönemlerdeki bu frekans daralmasını herhangi bir olaylı zaman cetveline baktığınızda görebilirsiniz.

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş. kabaca 300 yıllık bir zaman aralığını kapsasa da, kuvvetle muhtemel bilgi ötesi toplumu da bilgi toplumunun 30 yıllık bir zaman aralığından sonra özelliğini gösterecektir. Bilgi toplumu zaten doğası gereği bilgiötesi toplumunu hazırlamakta. adete bilgi toplumu doludizgin bilgi ötesi toplumuna doğru koşmaktadır.

Bilgi toplumundaki cam veya plazma ekran, interaktivite, dijitalleşen bilgi ve sistematik bilgilerin sanal hacimsel olarak akılalmaz artışı bu bilgilerin nanoteknolojik gelişmelerle ve mekatronikle organiğin hızlı bileşimi neticesinde bilgiötesi toplumu kendini ortaya çıkarmaktadır. Şu anki bilgi ve gelişmişlik düzeyiyle ifade edecek olursak, bilgi toplumunun zirvelerine doğru yaklaşıldığını görmekteyiz. Her zirve aslında bitişin başlangıcıdır. Bilgi toplumunun bitişi de bilgi ötesi toplumunun başlangıcını oluşturacağından, yeni bir dönemin ayak izlerine doğru yürümekteyiz.

Bilgi toplumunda görülen mekansal daralma, insanlardaki inanılmaz rutin hayat, bilgi ötesi toplumunda daha da ilerleyecek, hatta insanlar ışınlanma teknolojisinin gelişimiyle madde ile enerji arasında seyahat edip duracaklardır. Bundan ötesini bu günkü verilerle ve bu günkü sosyopsikolojik şartlarla yazmak ben ve benim gibi futurist tarzda kafa yoranlar için mantıklı olmayacaktır. Çünkü bu düşün sistemimizle ucube veya hayalperest veya çatlak, veya extra egzotik tipoloji olarak adlandırılmaktayız.

Ben bunları yazdım. Bu günkü tarih, 12 Mayıs 2008 dünya miladi yılı. Bu şekilde, 20 yıl sonraki veri tabanlarında bu satırları ilk yazanlar arasında kaydı geçmek beni mutlu eder şahsen. Siz nasıl düşünür veya değerlendirirseniz değerlendirin. Ben bu yazıyı yazmakla çok fazlaca mutlu oldum.

Esenlik dileklerimle.

Yazı Sözlüğü:
Futurist
: Gelecek bilimci
Ekstra Egzotik: Aşırı sıradışı, alışılmamış

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.