“Mizahsız bir ülkede yaşanmaz ama sürekli mizaha ihtiyaç duyulan ülkede hiç yaşanmaz” der Alman tiyatrocu mizahçı Brecht.
Bir ülkenin hukuk Okumaya devam et
“Mizahsız bir ülkede yaşanmaz ama sürekli mizaha ihtiyaç duyulan ülkede hiç yaşanmaz” der Alman tiyatrocu mizahçı Brecht.
Bir ülkenin hukuk Okumaya devam et
Uzun zamandır Pazar yazılarıma ara vermiştim. Cumartesi gecesinin ikibuçuğu sekiz geçerkenki bir zaman diliminde. Pazar gününün dayanılmaz hafifliğini hissettim. Birden beynime kabus gibi çöken uyku ve yorgunluk uçuverdi. Okumaya devam et
Özelleştirme dört koldan sürerken eğitimdeki özelleştirme de paralel olarak tam gaz yürümekte. özel okulların ve dershanelerin sayısını günden güne artarken özel (vakıf) üniversiteleri de bunu takip etmekte. 2002-2003 eğitim döneminde 2 bin 122 dershanede 606 bin 522 öğrenci okurken yeni müfredat sonrası sınav sayısındaki artış 2007-2008 eğitim döneminde dershane sayısını 4 bin 31’e, öğrenci sayısını ise 1 milyon 12 bin 861’e yükseltmiştir. Hükümetin özel okullara sağladığı teşvikler sonrasında 2002-2003 eğitim döneminde toplam bin 235 olan özel okul sayısı ise 2007-2008 eğitim döneminde 2 bin 553’e kadar çıkmıştır. Özel okullardaki öğrenci sayısı da son altı yıllık bazda 218 bin 854’ten 344 bin 769’a yükselmiştir. Böylece 6 yılda dersaneler öğrenci sayılarını yüzde 90 oranında artırmıştır.
Nur ERSEN
www.birharf.net Genel Yayın Yönetmeni
www.beypazarihaber.com
Doğanın dengesinin bozulduğunu sık sık dile getirdiğimiz bu günlerde, atık maddelerin toprağa ne kadar sürede karıştığı ve doğaya dönüştüğü de çok önem taşımaya başladı. Artık çoğu ambalajın üzerinde “doğaya dönüşümlüdür” simgesini rahatlıkla görebiliyoruz ve bu ürünleri kullanmaya özen gösteriyoruz.
Bir zamanlar en çok merak ettiğim şey, toprak altında en uzun süre kalan ve dönüşümü en zor olan maddenin hangisi olduğuydu. Bu konuda yaptığım bir araştırmada sorumun cevabının, hammaddesi plastik olan poşetlerin olduğunu öğrendim. Poşetlerin toprak altında yok olma süreci 400 yılmış. Ne kadar ilginç değil mi? İlk duyduğumda inanamamıştım buna.
Nur ERSEN
www.birharf.net Genel Yayın Yönetmeni
www.beypazarihaber.com
Değerli okuyucular;
Son günlerin sıcak gelişmeleri Ağustos ayının kavurucu sıcaklığını bile bastırdı.
Orman yangınları, trafik kazaları, Konya’da çöken yurt binasında ölen geleceğin genç kızları, anneleri, küçücük bedenler, Ankara Zekâi Tahir Burak doğum hastanesinde son bir ay içinde çoğu prematüre olan bebek ölümleri “Artık bu kadarı da olmaz!” dedirtti hepimize.
Kaybettiğimiz evlatlara mı yoksa son 60 yılın yurdumuza oksijen sağlayan canım ormanlarına mı yanalım? Okumaya devam et